Rusya Ekonomisi 2025 İçin Durgunluk Öngörüsüyle Karşı Karşıya
Rusya, 2024’ü yüksek enflasyon ve yaptırımların etkisi altında geçirirken, yapılan ekonomik düzenlemelerle 2025’te ekonomide soğuma bekleniyor.
2024 Büyüme Rakamları Pozitif
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı ve Merkez Bankası’nın verilerine göre, Rus ekonomisinin 2024 yılında yüzde 3,9 büyüme kaydetmesi öngörülüyor. Bu oran, küresel ortalama olan yüzde 3,2’nin üzerinde yer alıyor. Ayrıca işsizlik oranı yüzde 2,3 seviyesinde kalarak ülke tarihinin en düşük seviyesini koruyacak gibi görünüyor.
İç Talep ve Enflasyon Riskleri
Artan maaşlar ve yükselen iç talep, ülkedeki enflasyon oranını hedefin üzerine çıkardı. Merkez Bankası, bu durumu kontrol altına almak için politika faizini yüzde 21’e yükseltti. Enflasyon, Aralık 2024 itibarıyla yüzde 9,5 seviyesinde ölçülürken, 2026 sonunda bu oranın yüzde 4’e indirilmesi hedefleniyor.
Ekonomide Aşırı Isınmanın Etkileri
- Sanayi kapasitesi ve iş gücü kaynaklarının yetersizliği.
- İthalata yönelik yaptırımların iç pazara etkisi.
- Yavaşlayan sabit varlık yatırımları.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, kaynak kıtlığı nedeniyle ekonominin büyüme hızında düşüş gözlemlenebileceğini ifade etti.
Enerji ve Ticarette Belirsizlikler
Yaptırımların genişleme ihtimali ve petrol fiyatlarındaki belirsizlik, Rus ekonomisi için önemli riskler oluşturuyor. Özellikle doğal gaz sevkiyatında kayıpların telafisi için sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) kapasitesini artırma çabaları sürüyor.
Rusya’nın en büyük ticaret ortağı olan Çin’deki olası ekonomik yavaşlama ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, ekonominin dengesini tehdit eden diğer unsurlar arasında yer alıyor.
İş Gücü Problemleri Çözüm Bekliyor
İş gücü açığı, Rusya ekonomisinin karşı karşıya olduğu en önemli yapısal sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Demografik problemler, Ukrayna savaşı ve göçmen politikalarının sıkılaşması bu açığı derinleştiriyor. Yüksek maaş artışlarına rağmen iş gücü eksikliği, şirketlerin yüzde 90’ından fazlasını doğrudan etkiliyor.
Uzmanlar, Rusya’nın büyüme ivmesindeki düşüşü kontrollü bir şekilde yönetmesi gerektiğini ve ekonomide daha uzun vadeli stratejik adımların kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor.
