Trump, Kömür Endüstrisinde Canlanma İçin Harekete Geçti
ABD Başkanı Donald Trump, enerji politikalarında yaptığı yeni hamlelerle kömür üretimini yeniden canlandırmayı hedefliyor. Beyaz Saray’da düzenlediği etkinlikte çoğunluğu kömür madencilerinden oluşan bir gruba hitap eden Trump, “Unutulmuş bir sektörü canlandırıyoruz. Madenciler işlerine geri dönecek” ifadelerini kullandı.
ABD’de Kömür Üretiminde Dikkat Çeken Dönüş
Enerji Bilgi İdaresi’nin verilerine göre, 2000 yılında ABD’de elektrik üretiminde kömürün payı yüzde 50 iken bu oran günümüzde yüzde 20’nin altına geriledi. Bu oranlardaki düşüş, kaya gazı üretimi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının artışıyla ilişkili.
Trump’tan Yeni Kararnameler: Savunma Yasası ve Kredi Desteği
- Trump, Savunma Üretim Yasası’nın yetkilerini kullanarak kömür üretimini teşvik etmeyi planlıyor.
- Enerji Bakanlığı aracılığıyla 200 milyar dolarlık kredi desteği de devreye alındı.
- Enerji Bakanı Chris Wright’a kömürün “kritik mineral” sınıflamasına girip girmeyeceğini değerlendirme talimatı verildi.
- Adalet Bakanlığı’ndan, kömür projelerini engelleyen eyalet düzeyindeki iklim yasalarının incelenmesi istendi.
Federal Arazilerde Yeni Kömür Ruhsatları Serbest Bırakılıyor
Trump, Obama döneminde getirilen moratoryumu sonlandırdığını ve federal arazilerde kömür madenciliği haklarının yeniden dağıtılacağını açıkladı. İçişleri Bakanı Doug Burgum’a bu hakların önceliklendirilmesi için doğrudan talimat verildi.
Piyasalarda Etkisi Hızla Görüldü
Trump’ın açıklamalarının ardından kömür üreticileri Peabody ve Core Natural Resources’ın hisselerinde yaklaşık yüzde 9 oranında artış gözlendi.
Çevreci Tepkiler: Geçmişin Enerjisi Tehlike Yaymaya Devam Ediyor
Yeniden artan kömür üretimi, çevrecilerin sert tepkisini çekti. Natural Resources Defense Council yöneticisi Kit Kennedy, “Kömür santralleri eski, kirli ve güvenilmez. Trump yönetimi sürdürülebilir enerjiye yatırım yapmak yerine geçmişe takılı kalmış durumda.” sözleriyle politikaları eleştirdi.
Kömürün yüksek karbon salımı ve sağlık açısından taşıdığı riskler de bu eleştirilerin temelinde yer alıyor. Ekonomik destek paketlerine rağmen, talebin yeniden ne ölçüde canlanacağı ise belirsizliğini koruyor.
